Bebeğin Çenesi Neden Titrer

Birçok anneyi rahatsız eden sorulardan biri de bebeğin çenesinin titremesidir. Bebeklerde çene, alt dudağın ve ellerin birkaç saniye içinde titremesi hayatın 3 ayına kadar fizyolojik kabul edilir.

Hayatın ilk haftalarında bebeğin vücudu henüz tam biçimlenmemiş ve bu oluşum süreçleri devam eder. Titremenin nedeni bebeğin eylemlerini kontrol eden sinir merkezlerinin gelişim tam olarak bitmemiştir.

Elbisenin değişimi, emzirme, karnında gaz ve acılar, açlık, hatta normal dokunuş, parlak ışık, güçlü ses, sıcaklık değişimi (örneğin, sıcak odadan dışarı çıkarmak vb.) çocukta titremeye neden olabilir. Bundan korkmak gerekmez. Titrem çoğu sağlıklı çocuklarda gözlenir ve daha sonra kendiliğinden geçiyor.

Normalde 3 aya kadar fizyolojik titreme giderek yok oluyor. Zamanından önce doğmuş çocuklarda tremor (titreme) daha geç yok olabilir. Bu da normal sayılır.

Ebeveynler çocuğun henüz tam olgunlaşmamış sinir sistemini güçlü tetikleyicilerin etkisinden mümkün olduğunca korumalıdır, çocuklar için sakin ve konforlu bir ortam yaratılmalıdır. Masaj, sakinleştirici otların demlemeleri ile (nane, melissa, papatya, pişik otu kökü) banyoları çocukları çok iyi yatıştırır.

Böylece, 3 ayına kadar birkaç saniye boyunca devam eden tremor (titreme) fizyolojik sayılır ve hiçbir özel muayene ve tedavi gerektirmez. Fakat bazı durumlarda tremor patolojik olarak değerlendirilebilir ve bu durumlarda ebeveynler mutlaka doktora başvurmalıdır.

Bebeklerde Titreme Olduğunda Ne Zaman Ve Hangi Durumlarda Doktora Götürülmelidir?

– Çene ve ellerle beraber çocuğun baş kasları tutuk olduğunda

– Tremor (titreme) bebek sakin durumda ve hiçbir tetikleyici etkiler yoksa

– Tremor sırasında deri morarır ve üzerinde ter çıkıyorsa

– Tremor çok güçlü olduğunda

– Tremor 30 saniyeden daha fazla sürüyorsa

– Tremor bebeğin 3 ayından sonra hala varsa ve devam ediyorsa

Geçmişten Günümüze Cami Halısı Modelleri

Camilerin cemaatin ibadet etmesi için dine yaraşır hale getirilmesi için farklı modellerde halı kullanılır. Değişik tasarımları ve her zevke uygun renk tonları ile cami ortamına uyum sağlamayı başarmıştır. Özellikle seccade modelli, saflı tasarımlar ve ebruli modeller geçmişten günümüze en vazgeçilmez cami halısı modelleri arasında yer almaktadır. Çünkü bu modeller cemaatin daha düzgün bir biçimde sıra almasını sağlar ve göbekli halı modelleri de en vazgeçilmez halı modelleri arasında yer alır.

Cami Halısı Özellikleri Nelerdir?

Cami halısı birbirinden değişken modeller ile tasarıma hazır hale getirilir. Hazırlanan cami halısı modelleri cami ortamını güzelleştirdiği, ibadet yapmaya uygun hale getirdiği gibi cemaatin daha çok birbirine yakın durarak daha fazla insanın ibadet yapmasına da yardımcı olur. Her bir cami halısı birbirinden farklıdır ve en önemli konu cami halısının hazırlanırken ortamın metrekaresine denk gelecek şekilde tasarımın oluşturulmasıdır.

Cami halısı alırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus halının yün olmasına dikkat etmektir. Çünkü yünden yapılmış cami halıları o ortamda bakteri., virüs ve buna eşdeğer mikroorganizmaların yaşamasına engel olur. Böylece cemaat sağlığı da korunmuş olur. Kolay temizlenebilir olması için de yün cami halılarını seçmekte fayda var.

Cami Halısı Alırken Nelere Dikkat Etmeli?

İbadet yapılan caminin halı seçimi elbette tüm cemaat için büyük bir öneme sahiptir. Öncelikle model seçimine dikkat etmek gerekir. Caminin iç ve dış mimarisine, rengine ve tarihine yaraşır modelleri tercih etmek en doğrusudur. Halı tercihi yaparken gözü fazla yormamasına da dikkat etmek gerekir. Çünkü cemaat halı motiflerini incelerken namazda şaşırabilir. Natural renkler cami halısı için tercih edilebilecek renkler arasında yet alır.

Cami halısı alırken dikkat edilecek tek husus renk ve model değil tabi ki. Halının alev almaz yani yanmaz özelliğe sahip olması son derece önemli. Bununla birlikte alınan cami halısı dayanıklı olmalı yani uzun ömürlü olarak kullanılmalıdır. Bu nedenle her zaman fiyatı ne olursa olsun kaliteli hizmet sunan firmaları tercih etmek gerekiyor.